Dışarıdan gelen görünmez bir el, erkeğin içindeki hakikati boğuyor. O görünmez el artık yalnızca politik değil, teknolojik, kimyasal ve kültürel bir aygıt. Bu el Instagram filtreleriyle erkek bedenini estetize ediyor, Spotify listeleriyle hislerini ehlileştiriyor, Netflix senaryolarıyla ruhunu formatlıyor. Bu elin dokunmadığı bir alan kalmadı: Çatalımıza, kulaklarımıza ve zihnimize değmiş durumda.
Modern erkek, testosteronunu kaybediyor, iradesini yitiriyor, dövüşme içgüdüsünden, koru ...